14 Şubat 2019 Perşembe

MOTOR PROBLEMİ

Bir kaç zamandır motor aküsünde bir gariplik vardı. Bu aküye hiç bir tüketici bağlı olmamasına rağmen, sahil beslemeyi kestiğimizde akünün gerilimi eskisine nazaran daha hızlı düşüyordu. Bunun iki nedeni olabilir; ya akü artık eskidi ve sarj tutmamaya başladı yada bir kaçak var ve aküden akım çekiliyor.

Bu aküye sadece motor bağlı olduğundan bir gariplik olabilirdi. Aküyü açıp gözlerinin sularını kontrol ettik, hepsi tamdı. Asitlik ölçer ile asit seviyelerine baktık, o da normal. Akünün sağlık durumunu gösteren penceresi de zaten yeşil gösteriyor yani 6 yıllık olmasına rağmen motor aküsü iyi bakımdan dolayı hala iş görür vaziyette (en azından teorik olarak)

Bir hafta sonu seyre çıkmaya hazırlanıp motoru çalıştırdık, bir kaç dakika sonra motordan alarm sesi gelmeye başladı. Ekranda belirli belirsiz bir üçgen ve içinde (!) işareti çıkıyor. Motor kitapçığına göre bu durum "kısa devre veya açık devre" belirtisi. Tabii hemen seyirden vazgeçip arızayı aramaya başladık. Herhangi bir kablo kopuğu, yanığı vs. göz ile yapılan kontrolde görünmüyordu. Belli ki bu arıza bizi aşan cinstendi. Volvo Penta servisine haber verildi.

Arızanın bulunması için arkadaşlar değişik günlerde hem bilgi ve tecrübelerini katarak hem de deneme-yanılma ile tam 3 gün uğraştılar. Sonunda durum anlaşıldı. Dizel motorlarda KIZDIRMA bujileri olarak adlandırılan ısıtıcı bujiler yanmış.

Bozulan kızdırma bujileri

Orijinali dünyanın parası (tam da kurlar patlamışken oldu hadise 😥). Neyse İtalyan malı olduğu söylenen daha hesaplı olanlarını taktırdık. Alarm sustu, ortalık ve cüzdanlar sakinledi 😂

YENİ GÜNEŞ PANELİ (2)

Panel bileşenlerinin kamaradaki montajı tamamlanınca sıra paneli güverteye yerleştirmeye geldi. Önceden de belirttiğimiz gibi, bu düzeneğin hem istenildiğinde kaldırılabilir, hem de ayak altında olmaması gerektiğini düşünüp hatch ile serpinti körüğü arasındaki boş alana konumlandırmayı seçtik. Zaten oraya sığacak ölçülerde 80W'lık MONOkristal bir panel almıştık (yaklaşık 350TL gibi bir bedel ödedik). Neden Monokristal seçtiğimizi daha önceki yıllarda, portatif güneş paneli konulu yazımızda ve sonrasındaki panel hesapları kısmında anlatmıştık.

Panel, söz edilen yere yaptırdığımız U şeklinde krom bir borunun üzerine monte edilecek ve panelin altından dışarıdan görünmeyecek şekilde tavana bir delik delinerek kablosu içeri sokulacak.

Panelin güvertedeki konumu

Servis aküsü iskele tarafında olduğu için kablo geçirmek için panelin iskele tarafındaki alt kesiminden bir delik deldik ve kabloyu (resimlerde panelin önünde görünen beyaz parça) geçirip içeri su sızmaması için etrafını iyice silikonladık. 


Değişik açıdan montajın ve kablonun görünümü


Panel düşündüğümüz gibi yerine tam oturdu. Burna doğru hafif meyilli dursun istemiştik ki bu üzerinde su birikmesini önleyecekti. Paneli yerine oturtunca, kablo da panelin altında kaldı ve dışarıdan görünmez oldu. Bir parantez açıp ne tür bir kablo kullandığımızı belirtelim. Normalde güneş paneli montajlarında özel kablolar kullanılmakta. Bunların hem kesitleri büyük ki üzerilerinde gerilim düşümü olmasın hem de özel bir yalıtımı mevcut. Keza bu iş için kullanılan konnektörler de özel ve (+.-) karışmaması için yanlış bağlantıyı önleyecek şekilde tasarlanmış. Ancak, bu kablolar hem çok kalın, hem ayrık, hem de pahalı. Bizim sistemimiz zaten çok düşük bir akım üretiyor öyle onlarca amper değil, hem de kablo mesafemiz çok kısa (takribi 5m) bu nedenle mümkün olduğunca kalın kesitli, ikisi bir arada (3x2,5 elektrik kablosu) kablo kullandık. Yuvarlak olması küçük bir delikten rahatça içeri girmesini sağladı.Üçüncü kabloyu yedek olarak sistemde bıraktık, herhangi bir yere bağlı değil.


Kablonun iskele tarafından kamaraya sokulmuş hali

Kamarada, tavan kaplamasını söküp kabloyu kontrol panelinin hizasına kadar getirip aşağı indirdik. Çok az bir kısmı dışarıdan görünüyor. Kablo bağları ve yapışkan bağlantı elemanları ile sabitledik. Böylece montajda güverteye delinen delik dışında herhangi bir orjinalliği bozacak hasar oluşmadı.

Gerekli bağlantıları da plastik klemensler kullanarak yaptık ve bağlantı sonrası bunları elektrik bandı ile güzelce sarıp yalıttık.

Güneşli bir Haziran günü, öğlen vakti (güneş tam dik açı ile panele vururken) alınan ölçüm sonuçlarını aşağıdaki fotoğrafta görebilirsiniz.



Çalışan sistemin şarj akım ve gerilimi

Panel teknik verilerine uygun olarak, maksimum akımını üreterek 4,36A'lik bir akım ile servis aküsünü beslemeye başladı!... Sonuç mükemmel...

Portatif 40W'lık paneli de sisteme ilave ettiğimizde toplam güç 120W'a çıkıyor ve toplam akım (yine güneşin en tepede olduğu saatlerde, 40W'lık panelin de katkısıyla 6,5A'i aşıyor. 


Portatif panel ile birlikte kullanım

Alargada veya marina'dayken her iki panel de devrede oluyor. Tekneden ayrılacağımız zaman veya hareket edeceğimizde portatif paneli kapatıp içeri alıyoruz. Yolda zaten motor çalışıyorsa akü şarj oluyor, yelken yaparken de akünün mevcut kapasitesi ve sabit panelden gelen güç bize yetiyor.