23 Haziran 2020 Salı

INVERTÖR VE SAHİL ELEKTRİĞİ İÇİN TEK PRİZE GEÇİŞ

Tekneye taktığımız Invertörü Kasım-2012'de anlatmıştık. Yıllardır sorun çıkartmadan bize hizmet veriyor. Aslında invertörden ağırlıklı olarak marinada değilken buz makinesini çalıştırıyoruz. Ama artık güneş panelleri gereksinim duyduğumuz elektriği fazlasıyla ürettiği için, yazın gündüzleri marinada bağlı iken bile sahil elektriğini kapatıp buz makinesini de invertörden besliyoruz. Zaten 90W'lık bir makine ve gündüz üretilen elektrik (portatif panel ile birlikte toplam 120W'lık güneş panelimiz bulutsuz havada belirli saatlerde 7,2A kadar elektrik üretebiliyor) hem buzdolabını çalıştırmaya hem de buz makinesine yetiyor. Biz de buzları gündüz güneşin en verimli olduğu zamanda üretip termosa dolduruyoruz ve gün boyu ihtiyaç durumunda kullanıyoruz.
Aşağıdaki fotoğraftan da görüleceği gibi, ilk montajda biraz karmaşık bir elektrik sistemi kurmuştuk.


Fotoğrafın sağ üst köşesi iskele kanepenin altı. Buz makinesi hemen baş kamaranın duvarının başladığı yerde duruyor ve görülen prizlerden besleniyor. Sağdaki 16A'lik sigortanın yanında duran grup priz sahil elektriğine bağlı. Solda altında beyaz fiş olan grup priz ise invertörden beslenmekte. Dolayısı ile sahil elektriğinden invertöre geçmek için çalıştırılan cihazın fişini birinden söküp diğerine takmak gerekli. Sahile dönmek için de tersi yapılacak elbette.
Aynı zamanda fotoğraftan da görüleceği gibi karışık bir görüntü de var. Bu iki ayrı grup prizi teke indirip bir 3 kutuplu şalter ile istendiğinde sahil elektriğinden istendiğinde invertörden prize elektrik gelmesini sağladık. Bu sayede artık fiş çıkart-tak olayı bitti.


3-kutuplu (trifaze) anahtar kullanmamızın nedeni şu: Aslında tek canlı ucu (L) değiştirseniz de olabilirdi ancak N (Nötr) ve G (Toprak) uçları farklı iki şebekeden geliyor olacak, aralarında dengesizlik olursa (ki biri aküden elektrik üreten invertör diğeri şehir şebekesi) veya kaza ile farklı uçlar birbirine bağlanırsa ciddi sorunlar çıkabilirdi. O yüzden L-N-G'yi aynı anda bir sistemden diğerine anahtarlayan 3-kutuplu anahtar kullandık. Devre şeması aşağıda görülebilir.


İskele kanepenin iç tarafında ikili sigorta kutusu var, invertör için 6A'lik otomatik sigorta kullandık. Bunun nedeni invertör 1500W'lık, hem onu hem de aküyü korumak için yüksek güçlü bir aletin bağlanması durumunda sigorta buna izin vermesin diye gücü kabaca 1320W ile sınırladık (220V x 6A = 1320W). Sahil elektriği için 16A'lik otomatik sigorta kullandık. 

Şalterin üzerinde 1-0-2 konumları görünüyor. Eğer '0' konumunda ise prizde hiç elektrik yok. Tekneden çıkarken bu konumda bırakıyoruz. '1' konumu invertörden prize elektrik vermeye, '2' konumu ise sahil elektriği kullanmaya yarıyor. Şalter (anahtar) üzerinde 25A yazısı göreceksiniz, aslında 16A'lik de yeterli idi ancak yakın çevredeki elektrikçilerde bulamadık, aynı boyutta olan 25A'lik vardı, o yüzden fazla olmasına rağmen onu kullandık. Gayet pratik, güvenli ve derli-toplu bir yapı oldu.

22 Haziran 2020 Pazartesi

AKÜLERİMİZİN SON DURUMU

Tekne sahiplerinin yakındığı konuların başında teknelerimizde kullandığımız aküler gelir. Akü hem pahalı bir ekipmandır, hem de hem seyirde hem de limanda çok işimize yarar ve arızası başımıza dert açar. Tekne sahiplerinin çoğu akülerin çabuk bozulduğundan (ki bu şarj tutmama, yeterli enerjiyi verememe gibi sorunlarla başlar, akülerin içindeki elektroliti sızdırıp korozyona neden olmasından tutun da yangın çıkartmasına kadar gider) şikayet ederler.
Ortalama güçte kaliteli bir akünün günümüzde fiyatının 1000 TL civarında olduğunu düşünürsek ve teknemizde de bunlardan en az 2 adet olduğunu var sayarsak, arızası hem canımızı sıkar hem de gereksiz masraf yaratır.

Eğer arşivi ziyaret edecek olursanız, motor aküsünü 2012, servis aküsünü ise 2013'de Mutlu Marine aküler ile değiştirdiğimizi hatırlayacaksınız. Motor aküsünü alalı 8, servis aküsünü ise tam 7 yıl olmuş. Çeşitli kaynaklardan ve forumlardan duyduğumuza/okuduğumuza göre, 1 yılda aküleri arızalanan veya 3-4 yıl kullanıp yukarıdaki şikayetlerle akülerini değiştirmek zorunda kalan bir çok denizci dostumuz var. Bizim ise akülerimiz bunca yıldan sonra hala canlı ve sorunsuz. Elbette ilk günkü performansında olması beklenemez ancak hala daha şikayet edeceğimiz bir sorun yaratmadı. Sadece motor aküsünün bir gözü hızlı su kaybediyor ve 2-3 ayda bir saf su eklemek gerekiyor ama bir performans kaybı veya sorun çıkartmıyor. En az bir yıl daha idare eder izlenimi veriyor, bu da 9 yılı doldurması demektir. Bunun en büyük sebebi aküleri doğru kullanmak ve bakımlarını aksatmamak.

Burada belirteceğimiz tüm tavsiyeler SULU olarak tabir edilen akü tipleri için geçerlidir. Jel aküler ile ilgili bir tecrübemiz yok, ancak bazı genel kurallar tüm aküler için geçerlidir.

1- Bakım; Tüm sulu aküler bakım ister, bizim yapabileceğimiz bakım; en az 6 ayda bir tüm gözlerini açıp elektrolit seviyelerini kontrol etmektir (hatta biz 2-3 ayda bir yapıyoruz, eğer uzun seyre çıkacaksak mutlaka seyir öncesi ve seyir sırasında da ara ara bakıyoruz). Teknede mutlaka en az 1 lt saf su bulunduruyoruz. Suyu eksilen göz varsa tamamlıyoruz. Yılda bir kere elektrolitin asit oranını ölçtürüyoruz, düşmüşse uzman akücüler asit de ekleyebiliyor (şimdiye kadar bize gerekmedi).
2- Motor aküsüne biz de genelde tüm denizcilerin yaptığı gibi, motor dışında hiç bir ekipman bağlamıyoruz. Tüm cihazlarımız servis aküsünden besleniyor.
3- Bir aküyü en çabuk yoran durumlardan biri uzun süre ve sık sık yüksek akım çekilmesidir. Yani amper değeri büyük bir akünüz varsa nasıl olsa verir diye sürekli 20-30-50A'lik tüketiciler bağlarsanız o akü kısa zamanda arıza yapmaya meyillidir. Bizim teknemizde servis aküsünden en büyük akımı ırgat çekmekte. 800W'lık ırgatımız her demir toplayışımızda 60-70A'lik bir akım ihtiyacı duyuyor. Ancak demir atıp toplamak çok sık yapılmadığı için akü tarafından bu güçler tolere edilebilir. Arşiv yazılarımızda belirttiğimiz bazı elektrikli cihazlarımızı (tost makinesi, su ısıtıcısı vb.) çok nadir ve ancak uzun yolculuklarda invertör üzerinden kullanıyoruz. Bunlarında etkisi dolayısı ile en azda kalıyor. Diğer cihazlar akü tarafından çok rahat karşılanabilecek kadar az elektrik tüketiyor (Örn: buzdolabı yaklaşık 4A vb.)
4- Akülerin düzgün beslenmesini (Şarj) asla ihmal etmiyoruz, limandaysak sahil elektriği, seyirdeysek motor alternatörü ve güneş panelleri, alargadaysak da güneşpanelleri her iki aküyü de sürekli şarj edip diri tutuyor. Asla aküleri şarjsız bırakmamak gerektiğini unutmayın ve tekneden ayrılırken mutlaka sahil elektriğini takın.
5- Teknedeki elektrik bağlantılarının mutlaka düzgün ve uzman kimseler tarafından yapılması da çok önemli. Kısa devreler, kötü bağlantılar (kabloların uygunsuz bağlanması ek yerlerinde direnç oluşturacağından kayıplara yok açar, hatta çok ısınan bu tür bağlantılar yangın bile çıkarır), gereğinden uzun ve kesiti düşük kablo kullanımı (üzerinde fazla gerilim düşümü olacağından gereksiz sarfiyata yol açar) gibi konular hep akü düşmanıdır.
6- Her akü tipine uygun bir şarj edici ile şarj edilmelidir çünkü farklı tipteki akülerin şarj gerilimleri ve sonrasında canlı tutma gerilimleri farklıdır. En sık yapılan hatalardan biri, çıkışlarının ayrı ayrı akü tipine göre seçilmesi mümkün olmayan redresörler ile farklı akü tiplerinin şarj edilmesidir. 2 çıkışlı bir redresörün motor ve servis aküsüne giden çıkışlarını ayrı ayrı akü tipine göre seçemiyorsanız motor akünüzü sulu, servis akünüzü jel yapmanız durumunda sıkıntı başlar. Çünkü her iki tip akünün de şarj koşulları farklıdır. Ya redresörleri ayırın ya da her iki aküyü de sulu tip alın. Güneş paneli şarj regülatörlerinde bu dert yoktur. Onlar aküyü otomatik tanır ve tipine göre uygun şarj gerilimi verir (her aküye yada akü grubuna ayrı bir regülatör bağlandığını unutmayın, örneğin bizde motor aküsü için ayrı panel ve ona ait şarj regülatörü var).
7- Yine önceki yazılarımızda değindiğimiz küçük bir cihaz olan DESÜLFATÖR'ün de bu işte bir katkısının olduğuna inanıyoruz. Ancak bunu kanıtlamak için elimizde sadece o cihazı üretenlerin laboratuvar raporları var ama şunu kesin söyleyebiliriz; en azından bir zararı yok..! Her iki akümüze de birer desülfatör yıllardır bağlı, sanırız bir şeylere yarıyorlar. 

Umarız sizler de akünüzü uzun yıllar bizim gibi dertsiz kullanırsınız...