Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, BORAL’da
motor aküsü olarak 90A, servis aküsü olarak da 200A’lik Mutlu Marine tip akü
kullanıyoruz. Günlük yaşam harcamaları hep servis aküsünden yapıldığı için bu
akü üzerine konuşacağız. 200A’lik bir akü BORAL boyutunda bir tekne için
küçümsenmeyecek bir kapasite. Yukardaki hesapla günlük ihtiyacımız olan 130,5A’lik
akımı bize teorik olarak sağlaması gerekiyor.
Çünkü bir akünün performansını etkileyen bir çok faktör var.
Öncelikle
yeni olması. Bu her şeyin çözümü değil. Aküyü yeni alırsınız ama satıcıda rafta
2 yıl beklemiştir. Bu yeni demek değildir. Biz akülerimizi alırken üretim
tarihlerini kontrol ettik. Her ikisi de biz almadan 2 ay önce üretilmişti. Bu
fena bir süre değil. Ama yetmez, kaliteli olması gerekli. Kullanmaya başlandığından
itibaren düzenli ve tekniğine uygun şarj edilmesi ve bakımının tam zamanında
yapılması lazım. Genellikle en çok düşülen hatalardan biri de teknede
kullanılan akülerin farklı özelliklerde olması. Örneğin motor aküsünün sulu ama
servis aküsünün jel olması gibi. Sulu aküler ile jel akülerin şarj gerilimleri
farklıdır. Eğer her iki grubu da tek redresörden (sarj cihazı) besliyorsanız,
iki gruptan biri ömrünü daha çabuk tüketir. O nedenle modern redresörlerin
üzerinde bir anahtar vardır. Akü grubunuzun özelliğine göre sulu veya jel
konumuna alırsınız. Böylece o gruba uygun gerilim ile akünüzü şarj eder ve
ömrünü uzatır. Eğer farklı tip akü grubunuz varsa jel için jel’e uygun çıkış veren,
sulu için ona uygun olan ayrı redresörlerden besleme yapmalısınız.
En çok yapılan hatalardan biri de tekne marinaya bağlıyken,
tekneden ayrılırken sahil beslemeyi kesmektir. Benzer hatayı cep telefonu ve notebook’larımızda
da yaparız. Bir şehir efsanesine göre sürekli şarjda tutulan pillerin ömrü
azalırmış. Bu kanaat eski tip şarj cihazlarında geçerli idi. Gerek notebook ve cep telefonu bataryaları gerekse tekne aküleri aynı prensip ile şarj olur. Modern şarj
cihazları pilin doluluk oranını sürekli monitör eder ve şarj gerilimine
ulaştığında beslemeyi keserek belirli periyotlarla darbeler şeklinde akım
vererek sürekli dolu ve canlı kalmasını sağlar. Bizim teknemizde bulunan Quick
marka şarj redresörünün kullanım kitabında grafik ile bu belirtilmekte.
Bir başka önemli konu; bir akü
kapasitesi ne olursa olsun, az da olsa beslenirken (yani şarj akımı
uygulanırken) aynı zamanda tüketim de oluyorsa, hiç beslenmeden sadece
tüketilen akülere göre daha hızlı boşalır. Örnek vermek gerekirse bizim güneş
panelimiz portatif ve 40W. Yani 40W/12V=3,3 A/saat (kabaca, teorik olarak) üretiyor ki bunu da %80 verimle
yaptığını varsaysak 2,7A/saat net üretimi var demektir (yine üzerine gölgesiz
dik güneş ışını düştüğündeki üretimi). 200A’lik bir aküyü doldurması için 74
saat durmadan ve aküden hiç harcama yapılmadan şarj gerekir. Oysa bu küçük
akım, aküyü harcama yapılırken canlı da tutuyor ve kimyasal dönüşümler
nedeniyle oluşan kayıpları azaltıyor. Akünün verimi artıyor.
Gelelim güneş paneline; Öncelikle
piyasada 2 yapısal farklı 2 de fiziksel farklı panel çeşidi var; Yapısal;
Mono-kristal ve poli-kristal. Mono-kristal olanlar daha verimli ama biraz daha
pahalı. Fizikse farklı; Sert, alüminyum kasalı olanlar ve yarı esnek tabir
edilenler. Eğer uzun süre panelleri kullanacaksanız ilkini uygun şekilde kıç
tarafa bir köprü yaptırıp kullanmanız uygundur, zaten pek çok teknede örneğini
görmüşsünüzdür. Yarı esnek paneller daha verimsiz, biraz daha büyüktür
(100W’lık iki panelden yarı esnek 0,73m2, katı olan 0,67m2), güverte vs
yerlerde ayak altında serili şekilde kullanmak, seyir sırasında çapariz
verebileceği için toplamak gerekir. Kısa süreli kullanım yapacaksanız tercih
edebilirsiniz. Bazı resimlerde gösterildiği gibi öyle bumbaya sarmaya falan kalkmayın,
her yönden eşit güneş almayacağı için verimi çok düşer.
Fiziksel olarak bir de bizimki gibi çanta tipli olan portatifler var. Sürekli
kullanacaksanız tavsiye edilmez. Bizim teknemiz hem küçük, hem çok fazla alargada
kalmıyoruz, gerektikçe kuruyoruz, o nedenle bize yetiyor. Katlayıp kamarada
masanın altında saklıyoruz. Bunun bir özelliği de sarj regülatörü üzerinde,
ilave regülatöre ihtiyaç yok.
Güneş paneli alırken bir de toplam
akım değerine göre sarj regülatörü almak gereklidir. Örneğin 10A’lik sürekli
akım üreten panel kurduysanız yaklaşık %20 daha büyük regülatör almanız (12A)
önerilir (ara değerler regülatörlerde pek bulunmaz, mesela varsa 15 veya 20A'lik alacaksınız).
Eğer panelleri sabit
yaptıracaksanız, kıç tarafta bumbaya engel olmayacak krom’dan bir montaj
köprüsü (roll-bar) üzerine montaj yapılarak kullanılması en verimli halidir. Çünkü buraya
gölge çok az gelir. Eğer bir de roll-bar'a taktığınız panellere günün belli saatlerinde eğimlerini güneşe doğru çevirme yeteneği de vermişseniz paneller daha da verimli çalışır. Uzun zaman marinada kaldıktan
sonra panellerin üzerinin toz, çamur kaplanacağını unutmayın. Bu verimi
düşürür, belli zamanlarda güneşe bakan taraflarını yıkamakta fayda var.
Rüzgar türbini olayına gelirsek.
Tek başına türbin yeterli olmayabilir zira kapasitesi bellidir, arttırmak için
bir tane daha takmak zorundasınız ki, hoş bir görüntü olmaz. Akım üretmek için
belli bir hızın üstünde rüzgar gerekir. Ses ve vibrasyon yapabilir. Teknenin
görüntüsünü de çok hoş etkilemez. Tek avantajı gece de üretim yapabilir. Çok
gerekiyorsa bazı tekne örneklerinde olduğu gibi hem türbin hem panel
kullanabilirsiniz.